Herkese merhaba!
Bir önceki yazımda ABD'den gelirken getirmem gereken ürünleri, markaları sormuştum. Hepsini not ettim kenara. Gitmeden önce hali hazırda orada yaşayan blogger'lardan yardım aldım, neyi nereden ucuza alabilirim diye. Çok sevdiğim bir blogger olan Kozmetik Denizi beni gerek mağazalar, gerekse eyalet vergisi konusunda oldukça bilgilendirdi.
En başta yanlış bilinen bir inanışı düzelteyim: ABD ucuz bir yer değil! Doların kuru 2.2-2.3 tl arasında seyrediyor zaten ve ABD'de ne alırsanız alın, yiyecek, kozmetik, elektronik ve hatta kartpostal bile olsa, o ürünü aldığınız eyaletin vergi oranını da ayrıyeten ödüyorsunuz. Vergi oranı etiketlerde yazmıyor, kasada ayrıyeten ekliyorlar.
Mesela aynı ürünü New York'tan alırsanız %8.875 vergi öderken, California'da %10 vergi ödüyorsunuz.
Yani Apple Store'larda gördüğünüz o iPhone'lar da, Sephora ABD'nin web sitesinde gördüğünüz makyaj malzemeleri de vergisiz fiyatlar.
Dolayısıyla, "Amerika'ya giden birini bulur ucuza getirtirim" düşüncesi artık çok da geçerli değil.
Bazı kozmetik markaları Türkiye'ye kıyasla çok uygunken, bazıları -The Balm gibi- Türkiye'nin 2-3 katı fiyata satılıyordu. Zaten her şeyim olduğu için ve belimi büken vergi oranları yüzünden kozmetik alışverişinde çok açılmadım :) İşte aldıklarım:
- Lush Ocean Salt Face And Body Scrub
- Lush Mask of Magnaminty
- Lush Bubblegum Lip Scrub
Aslında Lush'a sadece lip scrub almaya gitmiştim. Ancak çalışanın ağzı o kadar iyi laf yapıyordu ki, aşırı pahalı olmasına rağmen diğer 2'sini de aldım :/ En son 8-9 sene önce, İngiltere'deyken Lush alışverişi yapmıştım. İngiltere gibi pahalı bir ülkede Lush en ucuz şeydi. Ancak ABD'de aşırı pahalı. Sırf el kadar Ocean Salt'a 20 küsür $ verdim, oradan hesap edin. Çok kazıklandığımı gören çalışan bana acımış olacak ki, Dark Angels'tan bir tutam hediye etti :)
- Jennifer Lopez- Miami Glow: "Hayatımın parfümü" diyeceğim 2 parfümden birisi. Ve hayatımda ilk kez, bir parfümün 2. şişesini alıyorum. İlki bitmedi, hayır; ama sıkılmadan bitireceğimi eminim. Zor bulunan bu parfümü bulmuşken stokladım. Fiyatı: 30$ + eyalet vergisi.
- Organix- Coconut Milk Conditioner: Hindistan cevizli her şeyin hastasıyım, hazır saç kremim bitmişken bunu da aldım. Saçlarımı yumuşacık yapıyor, severek kullanıyorum. Organix markasından başka ürünler de blog satışımda yer alacak.
- Trader Joe's Tea Tree Tingle: Trader Joe's, ABD'nin kendi üretimi olan organik ürünleriyle meşhur marketler zinciri. Büyükçe bir süpermarket düşünün, satılan neredeyse her şey kendi üretimleri; aynı zamanda organik ve oldukça kaliteli. Bu şampuanı sülfat içermediği için aldım. Bir Otacı değil; ama sevdim yine de.
- Harajuku Lovers- G.: Bu parfüme yıllarca iç geçirerek baktım, zira çok pahalıydı. Gwen Stefani'nin çıkardığı bu serinin çok tatlı ambalajları var. Zaten bir hindistan cevizi kokusu olunca direkt atladım. 10 ml'lik parfüme 10$ + eyalet vergisi verdim. Yüksek beklentilerime rağmen parfümü aman aman beğendiğim söylenemez.
- Bath & Body Works: Bu marka da, ABD'de yaşayan blogger'ların sık sık "bilmemkaç tane ürününü 2$'a aldıııım" gibisinden paylaşımlarıyla tanıdığım bir markaydı; ancak ne hikmetse o indirimler bana denk gelmedi :) Bu ürüne de saf şeker kokusu yüzünden bayıldım, severek kullanıyorum.
- Beauty Blender: Sephora'dan 20$ + eyalet vergisine aldım. İzlediğim video'larda daha büyük görünüyordu, ancak minicik bir ürün. Çok merak etmesem hayatta o kadar parayı vermezdim. Birkaç kez kullanma fırsatım oldu, aman aman bayıldım diyemeyeceğim, ancak denedikçe göreceğiz...
- Palmer's Coconut Oil Formula - Brazilian Keratin System: Taaa ekim ayında, Brezilya'da Brezilya fönü yaptırmıştım. Formaldehitsiz keratinle yaptırdığım için, kuaförüm fönümün 2-3 ay dayanacağını söylemişti. Ama o da ne? Saçlarım hala düz! :) Ancak her ihtimale karşın bu doğal ve fiyatı uygun keratin bakımı setini aldım. İçindeki ürünler Brezilya fönünce kullanılanlarla aynı; ama daha yumuşak formüllü. Fiyatı 10-20$ arasındaydı. (eyalet vergisi hariç)
Gelelim makyaj malzemelerine!
Başta da dediğim gibi, her şeyden 3'er 5'er olduğu için çok açılmadım.
- Tarte Lip Surgence - Instant Bride: Bu ürünü New York'ta bir arkadaşımla buluşmadan önce Sephora'da deneyip hastası olmuştum. Buluşma süresince rujum çıkmasın diye çok özen gösterdim :) Daha sonra dayanamadım ve bir ruja 25$ + eyalet vergisi ödeme pahasına aldım bu bebeği. Ruj swatch'larında felaketim; ancak bir yolunu bulursam mutlaka yazısını yazacağım.
- MAC Mineralize Skinfinish Natural: MAC'ten bir pudra almak uzun zamandır aklımdaydı. Hazır Golden Rose pudram kırılmışken bunu aldım, fiyatı 30$ + eyalet vergisi. Ancak bir sorun var, pudra fırçam yok ve ABD'deyken aklıma gelmedi bu gerçek :) Aklımda Real Techniques pudra fırçası var ama sizin önerdiğiniz güzel bir fırça var mı?
- Bobbi Brown Long-Wear Gel Eyeliner- Espresso Ink: MAC'in Blacktrack'inin hastası olarak bir de kahverengi bir jel eyeliner istiyordum ve farklı markalara da şans vermek istediğimden, bu ürün 1-1,5 yıldır aklımdaydı. Gittiğim her ülkede bunun fiyatına bakıyordum. Sonunda Blacktrack'in dibini görmeye başlayınca bunu almanın zamanı geldiğine karar verdim ve çok da ucuz olmayan bir fiyata aldım. 24$ + eyalet vergisi. Bir eyeliner'ın rahat 2 yıl gittiğini göz önüne alırsak, çok da acımadığım bir alışveriş oldu.
- MAC- In Extreme Dimension Lash Maskara: MAC'te aldığım makyaj eğitimi sırasında bana uygulanan ve hayran kaldığım bir maskaraydı. 2 rengi var, normal ve koyu. MUA, beyaz tenli olduğum için normalini tavsiye etti. Fiyatı 20 küsur dolar + eyalet vergisi. Elimde bitirilmeyi bekleyen birkaç tane maskara olduğundan, birkaç ay daha hasretle kendisine bakacağım :)
Yine çooook uzun bir yazı oldu ama her uzun yazıdan sonra sıkılmadan okuduğunuzu söylediğiniz yorumlar oluyor, o yüzden son olarak da, ABD'deki müşteri memnuniyeti hakkında bir şey yazacağım.
ABD'de insanlar sürekli gülümsüyor, birbirine yol veriyor, tanışmayan insanlar selamlaşıyor, size yardım teklif ediyor. Müşteri ilişkileri de aynı şekilde. Bir mağazaya girdiğinizde, çalışan kişi gerçekten gülümsemeyerek sizi selamlıyor ve asla
peşinizde dolanmıyor. Bir kez "yardımcı olabileceğim bir şey var mı" diyor, siz "yok" deyince, "peki, bir ihtiyacınız olursa ben buradayım" diyor ve işiniz düştüğünde gerçekten de kolayca bulabiliyorsunuz onu.
Diyelim ki bir pantolon alacaksınız ama bedeninizi bilmiyorsunuz. Çalışan kişi gelip size soruyor zaten aradığınız bir şey olup olmadığını. Siz durumu açıklıyorsunuz, mağazadaki bütün kotları -hatta depodakileri- tarıyor, sizin bedeninize uyan bütün kotları sıralıyor önünüze. Hiçbir şey almasanız bile sürekli gülümser haldeler.
Bath & Body Works mağazasına girer girmez, reyonlar arasında dolaşan kadın bana acayip sempatik bir şekilde "hello hello helloooo sunshine!" demişti; bu ABD'de çok normal bir şey. Kasiyerler size "babe", "sweetheart" diye hitap edebilir, saatlerdir ayakta olmalarına rağmen son derece sıcak bir şekilde sizinle arkadaşınızmış gibi günlük muhabbetlere girebilirler.
En güzeli ise Sephora'lar! Gidin, istediğiniz markanın standından, istediğiniz ürünlerle makyajınızı yapın, çıkın. Kimse bir şey demez ya da sizi takip etmez. O yüzden kızlar Sephora'ya makyaj yapmak için gidiyordu-tabii ben de :) Hem merak ettiğim ürünleri deneme fırsatı buldum hem yeni markalar tanıdım hem de oradaki acayip yardımsever MUA'lara bir güzel makyaj yaptırdım :)
ABD'de herhangi bir mağazada, isterse içerisi mahşer yeri gibi olsun, kimden yardım isterseniz isteyin, size yardım etmek için çırpınırlar; çünkü müşteri en önemli şeydir.
Aynısının Türkiye boyutunu ise sizlerin yorumuna bırakıyorum...:)
ABD'den aldığım Physicians Formula, Revlon, Organix, EOS, Hard Candy, Maybelline gibi markaların ürünlerinden oluşan blog satışım ileriki günlerde ve ayrıca Michael Kors, Tommy Hilfiger, GAP, Guess, Columbia, Sketchers gibi markaların ürünlerinden oluşan satışım da onun ertesinde başlayacak ;)
Bir önceki yazımda ABD'den gelirken getirmem gereken ürünleri, markaları sormuştum. Hepsini not ettim kenara. Gitmeden önce hali hazırda orada yaşayan blogger'lardan yardım aldım, neyi nereden ucuza alabilirim diye. Çok sevdiğim bir blogger olan Kozmetik Denizi beni gerek mağazalar, gerekse eyalet vergisi konusunda oldukça bilgilendirdi.
En başta yanlış bilinen bir inanışı düzelteyim: ABD ucuz bir yer değil! Doların kuru 2.2-2.3 tl arasında seyrediyor zaten ve ABD'de ne alırsanız alın, yiyecek, kozmetik, elektronik ve hatta kartpostal bile olsa, o ürünü aldığınız eyaletin vergi oranını da ayrıyeten ödüyorsunuz. Vergi oranı etiketlerde yazmıyor, kasada ayrıyeten ekliyorlar.
Mesela aynı ürünü New York'tan alırsanız %8.875 vergi öderken, California'da %10 vergi ödüyorsunuz.
Yani Apple Store'larda gördüğünüz o iPhone'lar da, Sephora ABD'nin web sitesinde gördüğünüz makyaj malzemeleri de vergisiz fiyatlar.
Dolayısıyla, "Amerika'ya giden birini bulur ucuza getirtirim" düşüncesi artık çok da geçerli değil.
Bazı kozmetik markaları Türkiye'ye kıyasla çok uygunken, bazıları -The Balm gibi- Türkiye'nin 2-3 katı fiyata satılıyordu. Zaten her şeyim olduğu için ve belimi büken vergi oranları yüzünden kozmetik alışverişinde çok açılmadım :) İşte aldıklarım:
- Lush Ocean Salt Face And Body Scrub
- Lush Mask of Magnaminty
- Lush Bubblegum Lip Scrub
Aslında Lush'a sadece lip scrub almaya gitmiştim. Ancak çalışanın ağzı o kadar iyi laf yapıyordu ki, aşırı pahalı olmasına rağmen diğer 2'sini de aldım :/ En son 8-9 sene önce, İngiltere'deyken Lush alışverişi yapmıştım. İngiltere gibi pahalı bir ülkede Lush en ucuz şeydi. Ancak ABD'de aşırı pahalı. Sırf el kadar Ocean Salt'a 20 küsür $ verdim, oradan hesap edin. Çok kazıklandığımı gören çalışan bana acımış olacak ki, Dark Angels'tan bir tutam hediye etti :)
- Jennifer Lopez- Miami Glow: "Hayatımın parfümü" diyeceğim 2 parfümden birisi. Ve hayatımda ilk kez, bir parfümün 2. şişesini alıyorum. İlki bitmedi, hayır; ama sıkılmadan bitireceğimi eminim. Zor bulunan bu parfümü bulmuşken stokladım. Fiyatı: 30$ + eyalet vergisi.
- Organix- Coconut Milk Conditioner: Hindistan cevizli her şeyin hastasıyım, hazır saç kremim bitmişken bunu da aldım. Saçlarımı yumuşacık yapıyor, severek kullanıyorum. Organix markasından başka ürünler de blog satışımda yer alacak.
- Trader Joe's Tea Tree Tingle: Trader Joe's, ABD'nin kendi üretimi olan organik ürünleriyle meşhur marketler zinciri. Büyükçe bir süpermarket düşünün, satılan neredeyse her şey kendi üretimleri; aynı zamanda organik ve oldukça kaliteli. Bu şampuanı sülfat içermediği için aldım. Bir Otacı değil; ama sevdim yine de.
- Harajuku Lovers- G.: Bu parfüme yıllarca iç geçirerek baktım, zira çok pahalıydı. Gwen Stefani'nin çıkardığı bu serinin çok tatlı ambalajları var. Zaten bir hindistan cevizi kokusu olunca direkt atladım. 10 ml'lik parfüme 10$ + eyalet vergisi verdim. Yüksek beklentilerime rağmen parfümü aman aman beğendiğim söylenemez.
- Bath & Body Works: Bu marka da, ABD'de yaşayan blogger'ların sık sık "bilmemkaç tane ürününü 2$'a aldıııım" gibisinden paylaşımlarıyla tanıdığım bir markaydı; ancak ne hikmetse o indirimler bana denk gelmedi :) Bu ürüne de saf şeker kokusu yüzünden bayıldım, severek kullanıyorum.
- Beauty Blender: Sephora'dan 20$ + eyalet vergisine aldım. İzlediğim video'larda daha büyük görünüyordu, ancak minicik bir ürün. Çok merak etmesem hayatta o kadar parayı vermezdim. Birkaç kez kullanma fırsatım oldu, aman aman bayıldım diyemeyeceğim, ancak denedikçe göreceğiz...
- Palmer's Coconut Oil Formula - Brazilian Keratin System: Taaa ekim ayında, Brezilya'da Brezilya fönü yaptırmıştım. Formaldehitsiz keratinle yaptırdığım için, kuaförüm fönümün 2-3 ay dayanacağını söylemişti. Ama o da ne? Saçlarım hala düz! :) Ancak her ihtimale karşın bu doğal ve fiyatı uygun keratin bakımı setini aldım. İçindeki ürünler Brezilya fönünce kullanılanlarla aynı; ama daha yumuşak formüllü. Fiyatı 10-20$ arasındaydı. (eyalet vergisi hariç)
Gelelim makyaj malzemelerine!
Başta da dediğim gibi, her şeyden 3'er 5'er olduğu için çok açılmadım.
- Tarte Lip Surgence - Instant Bride: Bu ürünü New York'ta bir arkadaşımla buluşmadan önce Sephora'da deneyip hastası olmuştum. Buluşma süresince rujum çıkmasın diye çok özen gösterdim :) Daha sonra dayanamadım ve bir ruja 25$ + eyalet vergisi ödeme pahasına aldım bu bebeği. Ruj swatch'larında felaketim; ancak bir yolunu bulursam mutlaka yazısını yazacağım.
- MAC Mineralize Skinfinish Natural: MAC'ten bir pudra almak uzun zamandır aklımdaydı. Hazır Golden Rose pudram kırılmışken bunu aldım, fiyatı 30$ + eyalet vergisi. Ancak bir sorun var, pudra fırçam yok ve ABD'deyken aklıma gelmedi bu gerçek :) Aklımda Real Techniques pudra fırçası var ama sizin önerdiğiniz güzel bir fırça var mı?
- Bobbi Brown Long-Wear Gel Eyeliner- Espresso Ink: MAC'in Blacktrack'inin hastası olarak bir de kahverengi bir jel eyeliner istiyordum ve farklı markalara da şans vermek istediğimden, bu ürün 1-1,5 yıldır aklımdaydı. Gittiğim her ülkede bunun fiyatına bakıyordum. Sonunda Blacktrack'in dibini görmeye başlayınca bunu almanın zamanı geldiğine karar verdim ve çok da ucuz olmayan bir fiyata aldım. 24$ + eyalet vergisi. Bir eyeliner'ın rahat 2 yıl gittiğini göz önüne alırsak, çok da acımadığım bir alışveriş oldu.
- MAC- In Extreme Dimension Lash Maskara: MAC'te aldığım makyaj eğitimi sırasında bana uygulanan ve hayran kaldığım bir maskaraydı. 2 rengi var, normal ve koyu. MUA, beyaz tenli olduğum için normalini tavsiye etti. Fiyatı 20 küsur dolar + eyalet vergisi. Elimde bitirilmeyi bekleyen birkaç tane maskara olduğundan, birkaç ay daha hasretle kendisine bakacağım :)
Yine çooook uzun bir yazı oldu ama her uzun yazıdan sonra sıkılmadan okuduğunuzu söylediğiniz yorumlar oluyor, o yüzden son olarak da, ABD'deki müşteri memnuniyeti hakkında bir şey yazacağım.
ABD'de insanlar sürekli gülümsüyor, birbirine yol veriyor, tanışmayan insanlar selamlaşıyor, size yardım teklif ediyor. Müşteri ilişkileri de aynı şekilde. Bir mağazaya girdiğinizde, çalışan kişi gerçekten gülümsemeyerek sizi selamlıyor ve asla
peşinizde dolanmıyor. Bir kez "yardımcı olabileceğim bir şey var mı" diyor, siz "yok" deyince, "peki, bir ihtiyacınız olursa ben buradayım" diyor ve işiniz düştüğünde gerçekten de kolayca bulabiliyorsunuz onu.
Diyelim ki bir pantolon alacaksınız ama bedeninizi bilmiyorsunuz. Çalışan kişi gelip size soruyor zaten aradığınız bir şey olup olmadığını. Siz durumu açıklıyorsunuz, mağazadaki bütün kotları -hatta depodakileri- tarıyor, sizin bedeninize uyan bütün kotları sıralıyor önünüze. Hiçbir şey almasanız bile sürekli gülümser haldeler.
Bath & Body Works mağazasına girer girmez, reyonlar arasında dolaşan kadın bana acayip sempatik bir şekilde "hello hello helloooo sunshine!" demişti; bu ABD'de çok normal bir şey. Kasiyerler size "babe", "sweetheart" diye hitap edebilir, saatlerdir ayakta olmalarına rağmen son derece sıcak bir şekilde sizinle arkadaşınızmış gibi günlük muhabbetlere girebilirler.
En güzeli ise Sephora'lar! Gidin, istediğiniz markanın standından, istediğiniz ürünlerle makyajınızı yapın, çıkın. Kimse bir şey demez ya da sizi takip etmez. O yüzden kızlar Sephora'ya makyaj yapmak için gidiyordu-tabii ben de :) Hem merak ettiğim ürünleri deneme fırsatı buldum hem yeni markalar tanıdım hem de oradaki acayip yardımsever MUA'lara bir güzel makyaj yaptırdım :)
ABD'de herhangi bir mağazada, isterse içerisi mahşer yeri gibi olsun, kimden yardım isterseniz isteyin, size yardım etmek için çırpınırlar; çünkü müşteri en önemli şeydir.
Aynısının Türkiye boyutunu ise sizlerin yorumuna bırakıyorum...:)
ABD'den aldığım Physicians Formula, Revlon, Organix, EOS, Hard Candy, Maybelline gibi markaların ürünlerinden oluşan blog satışım ileriki günlerde ve ayrıca Michael Kors, Tommy Hilfiger, GAP, Guess, Columbia, Sketchers gibi markaların ürünlerinden oluşan satışım da onun ertesinde başlayacak ;)
güzel şeyler almışsın güle güle kullan..müşteri memnuniyeti konusunda kesinlikle katılıyorum, özellikle bizdeki Sephora'lardan sonra NY Sephora çalışanlarının ilgisi beni sarhoş etmişti
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilDeğil mi, ilgi dozunda olunca insanın daha çok alışveriş yapası geliyor aslında ;)
Blog satislarini sabirsizlikla bekliyor olacagim
YanıtlaSilSatış blog'umu açtım, fotoğrafları çekmesi kaldı bir tek :)
SilGüzel günlerde kullan hepsini. Blog satışını umarım kaçırmam sınav falan derken :)
YanıtlaSilTeşekkür ettim :) Bugün yarın başlatacağım artık onu da ;)
Sil