Brezilya'dan selamlar!
4-5 günlüğüne diye geldiğim
Rio'yu o kadar çok sevdim ki, tam 9 gün kaldım, gelmişken Brezilya fönü yaptırayım dedim. Bu satırları ise Brezilya'nın gördüğüm en güzel şehrinden,
Florianopolis'ten yazıyorum.
Saçlarım ne düz ne dalgalı. Yaptığım onca bakıma, döktüğüm onca paraya rağmen feci halde kabarıyor, beni çileden çıkarıyor. Üstüne, saçlarım çok gür olduğu için düzleştirirken bir noktadan sonra yoruluyor ve sıkılıyorum, saçlarım yarı kabarık yarı düz kalıyor.
Brezilya fönü yaptırmayı uzun zamandır istiyordum, aylarca araştırdım. Ama etken maddenin içindeki
"formaldehit" yüzünden vazgeçtim. Formaldehitsiz olanlar ise aşırı pahalıydı. Ucuza gelsin diye evde yapayım dedim, formaldehitsiz keratin için birkaç yerden fiyat aldım. Ben 100-150 tl gibi bir şey beklerken keratini satan firma 300 liralık bi fatura + KDV (bunu da ayrıyeten eklemişler dalga geçer gibi) çıkardı karşıma. Sağlam bi sövüp düz saç hayallerimi başka bahara ertelemek zorunda kaldım.
Bundan 1 yıl önce
Brezilya'da Brezilya fönü yaptıracaksın deseler
"hadi ordan!" derdim herhalde. Hazır Brezilya'ya gelmişken bir hayalimi de bunun orijin ülkesinde gerçekleştirmeye karar verdim.
Hostel'de çalışanlara sorup iyi bir kuaför bulmaya çalıştım. İlginç bir şekilde, sorduğum Brezilyalı erkekler, kızlardan daha bilgiliydi bu konuda, onlar yönlendirdi. Bütün kuaförler bu işlemi yapıyormuş burada. Sonunda hostel'e yakın, merkezi bir yerde olan
"Carlos Hair Center"da karar kıldım.
Brezilya'da
"unisex kuaför" diye bir olay da var, erkeklerde kadınlar yan yana saçlarını kestirebiliyor. Kuaförüm Fabio benden önce bir adamın saçlarını kesiyordu :)
Fotoğrafta kolu görünün kişi bizim Fabio. Yaşlı amca ise Fabio'yla birlikte erkeklerin saçını kesiyor. Ortadaki kadın ise manikür & pedikür vs. yapıyordu.
Fabio İngilizce bilmediği, ben de Portekizce bilmediğim için hostel'den çıkmadan önce sorularımı kağıda yazdırdım Portekizce olarak.
"Bir daha gelmem gerekiyor mu",
"Saçlarımı nasıl bir şampuanla yıkamalıyım" gibi sorulardı.
İşlemden sonra Fabio'ya gösterdim kağıdı :)) Hostel'e gelip Fabio'nun cevap olarak ne yazdığını sordum hemen :)
Brezilya fönüne Brezilya'da
"escova progressiva" deniyor. Ama kısaca
"progressiva" diyorlar. Formaldehitsiz istiyorsanız
"sin formol" demeniz gerekiyor. Ben de "sin formol" olanından istedim tabii ki :) Normali 6 ay dayanırken, formaldehitsizi 2-3 ay dayanıyormuş-ki bana yeter de artar bile :)
Şimdi işleme geçelim :)
- Fabio ilk olarak Brezilya fönü setini çıkardı, şampuanıyla saçlarımı soğuk suyla yıkadı.
(Tüm uğraşlarıma rağmen Brezilya fönü setinin fotoğrafını çekemedim.) Ardından kuruttu.
-
Çikolata kokulu keratini saçıma yedirip tarakla iyice yaydı ve beklemeye aldı. Yaklaşık 30-45 dk. bekledim.
- Daha sonra saçlarıma fön çekti. Bu işlem sırasında saç diplerimin biraz yandığını hissettim, biraz da duman çıktı ama hiç kötü kokmadı. Hep çikolata kokuyordu :)
- Fön çektikten sonra saç düzleştiricisini en yüksek ısıya getirip saçlarımı düzleştirdi. Bu işlem esnasında saç diplerin acıdı biraz ama Fabio'nun saç düzleştiricisini iyice köklemesinden kaynaklandığını düşünüyorum :)
- Bu işlemden sonra, ben bitti zannederken, saçlarıma saç kremi gibi bir şey sürüp bekletti. Daha sonra yıkadı ve son kez fön çekti. Saçlarım dümdüz, yumuşacık ve pasparlak olmuştu!!! Fabio'nun kağıda yazdığı üzere bir daha gitmem gerekmedi kuaföre.
(Bütün bu işlemler sırasında çok fazla saçımın dökülmediğini de eklemek isterim. Hatta saçlarım Brezilya fönü yaptıralı beri daha az dökülüyor!)
Brezilya fönünün ilk yapıldığı zaman. Fotoğrafı çekmesini istediğim arkadaş biraz beceriksiz olduğu için saçlarımın kırıkları belli oluyor sadece :/
Hemen hostel'e gelip herkese saçlarımı ellettim :)) Herkes çok beğendi,
"you look hot!" gecenin favori cümlesiydi :)
Ertesi gün kendim bir daha düzleştirdim, başka da bir şey yapmadım. Şu an saçlarım düz, ama jilet gibi düz değil fotoğraftan gördüğünüz üzere. Brezilya fönü yaptırdıktan 2 gün sonra yağmur altında kaldım bir süre, ona bağlı olabilir; ancak bu hali daha doğal, kesinlikle daha çok sevdim!
Bu da en yeni fotoğrafım. Yaptıralı 2 hafta oluyor. Parlaklık ışıktan değil :) "Dümdüz" değil dediğim gibi (yağmurda kalma vs. nedeniyle) ama bu hali daha doğal değil mi? :)
Brezilya fönünü çektireli 2 haftaya yakın oluyor. Burada sülfatsız şampuan bulamadım pek, Türkiye'den getirdiğim
Otacı şampuanlarımla yıkıyorum, bitince ne yapacağım bilmiyorum :) Ama Fabio'nun dediğine göre her türlü şampuanla yıkayabilirmişim.
Hayatı boyunca
"yıka, çık" insanı olamamış, saçlarının daha az kabarması için kurutma esnasında elini milim oynatmayan biri olarak, hayatımın saç açısından en mutlu günlerini yaşıyorum. Gün içinde sürekli saçlarıma dokunuyorum (yumuşacıklar!) ve saçlarımı amuda kalkarak kurutsam bile (söz gelimi :p ), saçlarım dümdüz kalıyor!! Parlaklığı da cabası ;)
Bu işlemi Türkiye'de yaptırmamla burada yaptırmamın farkı, buradaki kuaförlerin elinin çok daha yatkın olması. Kullandıkları malzemeler ve gidişat neredeyse aynı ama buradaki kuaförler için sıradan bir işlem. Türkiye'de ise son yıllarda popüler oldu.
Fiyatına gelirsek, formaldehitsiz istediğim için biraz daha pahalıya geldi,
160 Real (145 tl) verdim. Brezilya'da bir AVM'nin kuaföründe fiyat sormuştum, 500-600 tl demişlerdi. Gayet ucuza kapattım yani :)
Bu arada, kuaförde yan tarafımda transeksüel bir kadının saçı yapılıyordu. Kimse garipsemedi, herkes normal bir şekilde muhabbet ediyordu, çok hoşuma gitti. Kadın benim yabancı olduğumu öğrendikten sonra yanındakilere "thank you very much" demeyi öğretti, çıkarken gülümsedim :) Keşke bizde de insanların tercihlerine/yönelimlerine saygı olsa da, "bizim gibi olmayanları" günlük hayatımızda da görebilsek ;)